بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَا تَعۡبُدُونَ ٧٠

Hani o, babasına ve kavmine: «Siz neye tapıyorsunuz?» demişdi.

– Hasan Basri Çantay

قَالُواْ نَعۡبُدُ أَصۡنَامٗا فَنَظَلُّ لَهَا عَٰكِفِينَ ٧١

Dediler: «Putlara tapıyoruz. Onun için bütün gün onlara vakf-ı hizmet etmekde sabit ve dâimiz».

– Hasan Basri Çantay

قَالَ هَلۡ يَسۡمَعُونَكُمۡ إِذۡ تَدۡعُونَ ٧٢

(İbrâhîm): «Siz, dedi, çağırdığınız vakit onlar sizi duyuyorlar mı»?

– Hasan Basri Çantay

أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ ٧٣

«Yahud size (taparsanız) bir fâide veya (tapmazsanız) bir zarar yapıyorlar mı»?

– Hasan Basri Çantay

قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ ٧٤

Dediler ki: «Hayır, biz babalarımızı böyle bulduk (onlar da) böyle yapıyorlar (dı)».

– Hasan Basri Çantay

قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ ٧٥

(75-76) (İbrâhîm): «Şimdi gördünüz mü, dedi, gerek sizin, gerek daha evvelki atalarınızın neye tapmakda olduğunuzu»?

– Hasan Basri Çantay

أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ ٧٦

(75-76) (İbrâhîm): «Şimdi gördünüz mü, dedi, gerek sizin, gerek daha evvelki atalarınızın neye tapmakda olduğunuzu»?

– Hasan Basri Çantay

فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٧٧

«işte onlar benim muhakkak düşmanımdır. Fakat aalemlerin Rabbi böyle değil».

– Hasan Basri Çantay

ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ ٧٨

«(O Rabb) ki beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.

– Hasan Basri Çantay

وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ ٧٩

«Bana yediren, bana içiren Odur».

– Hasan Basri Çantay

وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ ٨٠

«Hastalandığım zaman bana şifâ veren Odur».

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu